Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
engel olan
Sens de
"engel olan"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
engel olan
disincentive
n.
2
General
engel olan
obstructive
adj.
3
General
engel olan
preventive
adj.
4
General
engel olan
impeding
adj.
Sens de
"engel olan"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
özelikle abd'de toplumun alt seviyesindeki insanların üst seviyedeki insanların hayatlarına girmelerine engel olan sosyal bariyer
marble ceiling
n.
2
General
havanın geçişine engel olan bariyer ya da duvar
air tight
n.
3
General
kayaking yaparken kanoya suyun girmesine engel olan ekipman
spray skirt
n.
4
General
kayaking yaparken kanoya suyun girmesine engel olan ekipman
spraydeck [us]
n.
5
General
kayaking yaparken kanoya suyun girmesine engel olan ekipman
akuilisaq (greenland)
n.
6
General
kayaking yaparken kanoya suyun girmesine engel olan ekipman
tuiitsoq (greenland)
n.
7
General
engel olan kimse
trammeler
n.
8
General
doğru görmeye engel olan şeyler
scale
n.
Colloquial
9
Colloquial
ırak'a ek asker gönderilmesine engel olan kimse
surge protector
n.
10
Colloquial
birinin öğle yemeğine gitmesine engel olan (kimse)
lunch-blocking
adj.
Idioms
11
Idioms
kişinin işi bırakmasına engel olan parasal sebepler
golden handcuffs
n.
12
Idioms
planlara/eğlenceye engel olan kimse
addle-plot [obsolete]
n.
13
Idioms
kendi kendine engel olan
(one's) own worst enemy
n.
Technical
14
Technical
engel olan şey
hamper
n.
15
Technical
raçet dişlisinin geri dönüşüne engel olan mandal
ratchet stop
n.
16
Technical
görüşe engel olan
blinding
adj.
Medical
17
Medical
dna'yı etkileyerek hücre bölünmesine engel olan madde
alkylating agents
n.
18
Medical
bağışıklıkla ilgili reaksiyonların ortaya çıkmasına engel olan
immunosupressive
adj.
Chemistry
19
Chemistry
yapısı doğal nükleozidlere benzeyen, antiviral ve antikanser ilaç olarak kullanılan, dna veya rna sentezine engel olan sentetik bileşik grubunun her biri
nucleoside analog
n.
20
Chemistry
atomun bağlanmasına ne yardımcı, ne de engel olan
nonbonding
adj.
Sport
21
Sport
ortasında yuvarlak bir engel olan ince düz halı üzerinde oynanan bowling oyunu
carpet bowling
n.
Slang
22
Slang
ateşin bacayı sarmasına engel olan kişi
a fire extinguisher
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of engel olan
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy